NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-İLİM

<< 1683 >>

موعظة الإمام النساء وتعلمهن

36- İmam'ın Kadınlara Yönelik Eğitim ve Nasihatleri

 

أنبأ محمد بن منصور قال حدثنا سفيان قال سمعت أيوب يخبر عن عطاء قال سمعت بن عباس يقول أشهد أني شهدت العيد مع رسول الله صلى الله عليه وسلم فبدأ بالصلاة قبل الخطبة ثم خطبهم فرأى أنه لم يسمع النساء فأتى النساء فوعظهن وذكرهن وأمرهن بالصدقة ومعه بلال قائل بثوبه هكذا أي فاتحه فجعلت المرأة تلقي الخرص والخاتم والشيء

 

[-: 5863 :-] ibn Abbas anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'le birlikte Bayram namazına katıldım. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) hutbeden önce namazı kıldırdı, sonrasında cemaate hutbesini verdi. Ancak kadınların işitmediğini görünce yanlarına gitti. Onlara nasihatlerde bulundu, ahiret gününü hatırlattı ve sadaka vermelerini söyledi. Bilal de yanında giysisini açmıştı. Sonrasında kadınlardan kimi küpesini, kimi yüzüğünü, kimi de başka bir takısını sadaka olarak Bilal'in giysisine atmaya başladı.

 

1779 ile 1791. hadislerde geçti.

 

 

أنبأ عمرو بن علي قال حدثنا يحيى بن سعيد قال حدثنا عبد الملك بن أبي سليمان قال حدثنا عطاء عن جابر قال شهدت الصلاة مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في يوم عيد فبدأ بالصلاة قبل الخطبة بغير أذان ولا إقامة فلما قضى الصلاة قام فتوكأ على بلال فحمد الله وأثنى عليه فوعظ الناس وذكرهم وحثهم على طاعته ومضى إلى النساء ومعه بلال فأمرهن بتقوى الله ووعظهن وذكرهن وحمد الله وأثنى عليه ثم حثهن على طاعته ثم قال تصدقن فإن أكثركن حطب جهنم فقالت امرأة من سفلة الناس سفعاء الخدين بم يا رسول الله قال بكثرتكن الشكاة وتكفرن العشير فجعلن ينتزعن حليهن قلائدهن وأقراطهن أو خواتيمهن يقذفنه في ثوب بلال يتصدقن به

 

[-: 5864 :-] Cabir anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'la birlikte Bayram namazına katıldım. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) hutbeden önce ezansız ve kametsiz bir şekilde namazı kıldırdı. Namazı bitirdikten sonra kalkıp Bilal'e yaslandı. Allah'a hamdü senada bulunduktan sonra insanlara nasihatlerde bulundu. Onlara ahiret gününü hatırlattı, Allah'a itaat için teşviklerde bulundu. Sonra yine Bilal'le birlikte kadınların bulunduğu yere gitti. Onlara da Allah'a karşı takvali olmalarını söyledi. Nasihatlerde bulunup ahiret gününü hatırlattı.

 

Yüce Allah'a hamdu senada bulunduktan sonra Allah'a itaat için onlara teşviklerde bulundu ve: "Sadaka verin, zira çoğunuz Cehennem odunu olacaksınız!" buyurdu. Avamdan, yanakları kırmızı olan bir kadın:

 

"Neden ey Allah'ın Resulü?" diye sorunca: "Çünkü çok şikayette bulunur ve yapılan iyilikleri çabucak unutursunuz" karşılığını verdi. Bunun üzerine kadınlar takılarından kolyelerini, küpelerini ve yüzüklerini çıkarıp sadaka olarak Bilal'in açmış olduğu giysinin içine atmaya başladılar.

 

Mücteba: 3/186Tuhfe: 2440.

 

1797. hadiste geçti. Tahrici için 1774. hadise bakınız.

 

 

هل يجعل العالم للنساء يوما على حدة في طلب العلم

37- Alimin Eğitim için Kadınlara Özel Bir Gün Ayırması

 

أنبأ محمد بن المثنى ومحمد بن بشار قالا حدثنا محمد قال ثنا شعبة عن عبد الرحمن بن الأصبهاني عن ذكوان عن أبي سعيد الخدري أن النساء قلن لرسول الله صلى الله عليه وسلم غلبنا عليك الرجال فاجعل لنا يوما نأتيك فيه فواعدهن من الغد فأمرهن ووعظهن وقال ما من امرأة منكن يموت لها ثلاثة من الولد إلا كانوا لها حجابا من النار قالت امرأة واثنتان فإنه قد مات لي ثنتان قال رسول الله صلى الله عليه وسلم واثنتان

 

[-: 5865 :-] Ebu Said el-Hudri bildiriyor: Kadınlar, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e: "Erkekler seni bizden daha fazla dinliyorlar. Bize de bir gün belirle de yanına gelelim" dediklerinde ikinci gün gelmelerini söyledi. ikinci gün toplandıklarında onlara bir takım emirlerde bulundu, nasihatler etti ve:

 

"İçinizden her kimin üç tane çocuğu ölmüşse bu çocuklar onu Cehennem ateşinden korurlar" buyurdu. Kadınlardan biri: "Peki, ya iki çocuksa? Zira benim iki tane çocuğum öldü" deyince, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "İki çocuk da aynı şekildedir" karşılığını verdi.

 

Tuhfe: 4028.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (101, 1249, 7310), Müslim (2633) ve Ahmed, Müsned (11296) rivayet etmişlerdir.

 

 

أنبأ أحمد بن سليمان قال حدثنا عبيد الله بن موسى قال أنبأ إسرائيل عن عبد الرحمن عن أبي صالح عن أبي سعيد عن النبي صلى الله عليه وسلم أن امرأة قالت للنبي صلى الله عليه وسلم اجعل لنا منك يوما قال يوما كذا وكذا في مكان كذا وكذا فأتاهن فعلمهن السنة وقال أما أنه ليس من امرأة تقدم بين يديها ثلاثة إلا كانوا لها حجابا من النار قالت امرأة واثنتين يا رسول الله فسكت قالت أو اثنتين يا رسول الله قال أو اثنتين

 

[-: 5866 :-] Ebu Said'in bildirdiğine göre kadının biri Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e: "Bir gününü de bize ayır" deyince, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "Filan gün falan yerde toplanın" karşılığını verdi. O günü yanlarına gelip Sünneti onlara öğretti. "İçinizden her kimin üç tane çocuğu ölmüşse bu çocuklar onu Cehennem ateşinden korurlar" buyurunca, kadınlardan biri: "Ya Resulallah! Peki, ya iki çocuksa?" diye sordu. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) susunca kadın yine: "Ya Resulalıah! Peki, ya iki çocuksa?" diye sordu. Bunun üzerine Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "İki çocuk da aynı şekildedir" karşılığını verdi.

 

Tuhfe: 4028.

 

 

أنبأ محمد بن منصور قال حدثنا سفيان قال حدثنا سهيل عن أبيه عن أبي هريرة قال قالت امرأة إنا لا نقدر على مجلسك مع الرجال فواعدنا يوما نأتيك فيه فقال موعدكن بيت فلانة فأتاهن فكان فيما حدثهن أيما امرأة يموت لها ثلاثة من الولد فتحتسب إلا دخلت الجنة قالت امرأة أو اثنتان قال أو اثنتان

 

[-: 5867 :-] Ebu Hureyre bildiriyor: Kadının biri: "Erkeklerle birlikte yanında oturamıyoruz. Onun için sadece bizim için bir gün belirle de yanına gelelim" deyince, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "Filanın evinde toplanın" karşılığını verdi. Belirlenen gün ve yerde Resulullah (çollollohu oleyhi veçellem) yanlarına geldiği zaman onlarla sohbet etti. Sohbeti arasında: "İçinizden kimin üç çocuğu ölmüşse, sevabını Allah'tan beklediği takdirde Cennete girer" buyurunca, kadının biri: "iki çocuk da olmaz mı?" diye sordu. Allah Resulü (çollollohu aleyhi veçellem): "Veya iki çocuğu ölmüşse" karşılığını verdi.

 

Tuhfe: 12668.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari, el-Edebu'l-Mufred (148), Müslim 2632 (151), Ahmed, Müsned (7357) ve İbn Hibban (2941) rivayet etmişlerdir.